“Will” ve “Going to” Nasıl Kullanılır? Farkları nelerdir?

Yabancı dil öğrenmeye başlayanları en çok zorlayan konuların başında zamanlar gelmektedir. Her dil farklı dinamiklere sahip olduğu için farklı zaman kalıplarına sahiptir.

İngilizcede gelecek zamanı öğrenirken kafaları meşgul eden en büyük sorun will ve going to farkı olmaktadır. Will kullanımı ve going to kullanımı sanılanın aksine ayrımı kolayca yapılabilen şeylerdir.

Will kullanımı ve kuralları

“Will” kelimesi İngilizcede future tense denilen gelecek zamanda kullanılan bir yardımcı fiildir. Türkçedeki -ecek, -acak eklerine tekabül eder.

Cümle kalıplarını oluştururken:

Özne + will + fiil şeklinde bir formül kullanılabilir.

“I will sleep.” dediğinizde “Ben uyuyacağım” anlamına gelir.

Olumsuz cümle kurmak istediğinizde will yardımcı fiilinin yanına “not” gelmektedir. Will not ya da kısaltılmışı “won’t” şeklinde kullanabilirsiniz.

“I will not sleep.” / “I won’t sleep” dediğinizde “Ben uyumayacağım” anlamına gelir.

Will kullanımına örnek cümleler

Aşağıda günlük hayatta sık kullanılan fiillerin yer aldığı gelecek zamanlı ve will kullanımı göreceğiniz cümleler yer almaktadır.

I will cook some delicious food for myself. (Kendim için lezzetli birkaç yemek hazırlayacağım)

She will see the doctor today. (O bugün doktora görünecek)

I will not repeat it again. (Bunu bir daha tekrarlamayacağım.)

Going to kullanımı ve kuralları

“Be going to” yardımcı fiili “will” fiilinden farksız olarak gelecek zaman içerisinde kullanılır ve aynı şekilde -ecek, -acak anlamına gelir.

Cümle kalıplarını oluştururken

Özne + be going to + fiil şeklinde bir formül kullanılabilir.

“I am going to buy a car” dediğinizde “Ben bir araba satın alacağım” anlamına gelir.

Olumsuz cümle kurmak istediğinizde will kuralından ayrılarak yardımcı fiilin sonuna değil başına “not” gelir.

“I am not going to buy a car” dediğinizde “Ben bir araba satın almayacağım.” anlamına gelir.

Going to kullanımına örnek cümleler

Going to kullanımı daha çok yakın geleceğe ve planlanmış aktivitelere dair konuştuğumuzda devreye girmektedir.

Our guests are going to leave tonight. (Misafirlerimiz bu akşam ayrılacaklar.)

I am going to visit my grandparents this weekend. (Bu hafta sonu aile büyüklerimi ziyaret edeceğim.)

It is going to rain. (Yağmur yağacak.)